
DOĞA VE ORMAN
KAYIN
KAYININ BİYOLOJİSİ
1-YAYILIŞI
Fagaceae familyasına dahil olan kayın (Fagus L.) Türkiye’de Doğu Kayını (F.orientalis Lipsjky.) ve Avrupa Kayını (F. silvatica L.) olmak üzere, iki türü bulunmaktadır.
-Doğu Kayını Doğu Kayını batıda Balkanlardan başlayarak Anadolu, Kuzey İran ve Kırım’a kadar uzanmaktadır. Ülkemizde ise yoğun olarak Karadeniz ve ardı, Marmara Bölgesi ve çevresi ile Ege ve Akdeniz Bölgesinde ise sınırlı miktarda doğal yayılış gösterir.
-Avrupa Kayını (F. silvatica L.) yurdumuzda Kırklareli’nde (Demirköy) Çanakkale’de (Bayramiç), Balıkesir’ de (Edremit), Kazdağlarında, Kütahya’ da (Gediz,Simav) yayılış göstermektedir. (KAYIN, Ormancılık Araştırma Ens. El Kitabı:1)
Bu iki türün morfolojik ve ekolojik istekleri birbirine çok benzerdir. Bundan dolayı da bazı botanikçiler bu iki türün alt varyete olduklarını belirtirler.
Kayın gençliği donlara (özellikle ilkbahar donlarına), yakıcı-kurutucu sıcaklıklara hassasdır. Yüksek rakımlarda, güney bakılarda ve kumlu topraklarda bu etkilenmelere daha sık rastlanır.
Yarı gölge ağacı olan kayına, gençlik çağında gereksinim duyduğu ışık verilmezse tepesini yayar ve çalılaşır.
Drenajı iyi yerlerden hoşlanması ve durgun sudan kaçması sebebiyle çok eğimli ve dik yamaçları tercih eder. Genellikle nemli topraklar ister.
Geniş yapraklı türlerimiz içinde gölgeye en dayanıklı türlerdendir. İyi bonitetlerde 25-30 yıl sipere (yaklaşık 0.2-0.3 kapalılıkta) dayanabilmektedir. Optimum yetişme ortamlarında diğer ağaç türlerinin kayınla rekabet şansları yoktur
Cari artım maksimuma 75 - 85 yaşlarında ulaşır. 150 yaşına kadar düşüş göstermez.
3-TOHUM VE ÇİMLENME ÖZELLİKLERİ
Yaprakların koltuğunda yer alan erkek ve dişi çiçekler aynı ağaç üzerinde yapraklanma ile birlikte nisan - mayıs aylarında görülür. Tozlaşma rüzgarla olur. Mayıs sonunda kupula normal büyüklüğünü alır. Tohumlar 6 ayda olgunlaşır. Tohumlar eylül- ekim ayında olgunlaşarak ekim ayından itibaren dökülmeye başlar ve dökülme kasım sonuna kadar devam eder. Kayın tohum vermeye geç başlar (açık alanlarda 60, meşcere halinde 80 yaş). Tohum verme büyük ölçüde tepe çatısının serbestleşmesine bağlıdır. Doğal gençleştirme için yeterli tohum yılları 3-5 yıl ara ile olmakta bir önceki yazın kurak ve sıcak geçmesi (Haziran-Temmuz) tohum verimini olumlu etkilemektedir.
İçinde bulunduğumuz yıl, kalın ve şişkin tomurcuk (çiçek tomurcukları) en az %80 civarında ise, muhtemelen bol tohum yılı yaşanacaktır. Bunun dışında çiçeklenme dönemindeki geç donlar, şiddetli yağmur, dolu ve fırtınalar da tozlaşma ve döllenmeye mani olur ve bol tohum verimini etkiler.
Kayın tohumlarının iyi gelişebilmesi için yağışa ihtiyaç vardır. Kurak ve sıcak geçen yaz aylarında su azlığı nedeniyle besin tuzları alımı zorlaşır.Dolayısıyla boş tane adedi fazlalaşır.
Kadeh-kupula yaklaşık 2cm uzunluğunda üzerleri pullarla ve sapı tüylerle örtülmüştür. Meyveleri üç köşeli kahverengi renkte ve çift olarak bulunur.
Bol tohum yılında bile dökülen tohumların hemen hemen %20 si boştur (sağır). Düşen tohumların %80-90’nı değişik biyotik etmenlerce tahrip edilir. Çıkabilen fideciklerinde %35-65 i yine değişik etmenlerce zarar görmektedir. Bu nedenle bol veya iyi tohum yılı tespit edilmeden tohumlama kesimine başlanmamalıdır.
Tohumların çimlenebilmesi için; %30 rutubet, ve 3- 5 derecede yaklaşık 100 günlük bekleme süresine ihtiyaç vardır. Kayın tohumları tohum ağaçlarının altından toplanmalıdır.
4-EKOLOJİK İSTEKLERİ
Kayın rutubetçe zengin, yağışın dengeli olduğu ılıman iklimlerden hoşlanır. Toprak istekleri bakımından ana kayaya bağlı değildir. Besin maddesi ve humusça zengin orta ve derin taze topraklarla, besin maddesi ve bazik oranı yüksek, geçirgen balçıklı topraklarda optimum gelişme yapar. Su taşkınlarına, durgun sulara ve rutubet değişmelerine karşı hassastır.
Geniş yapraklı türlerimiz içinde gölgeye en dayanıklı türlerdendir. Kayın yurdumuzda en geniş yayılışını ülkemizin kuzey bölgelerinde yapar. Bu bölgelerde deniz seviyesinden 1800 m.ye kadar çıkar. Doğu Kayını optimum gelişmeyi bu bölgelerde 700-1200 m.lerde yapar.
Kayın meşcerelerinde verim, yükseklere çıkıldıkça düşmekte ve bu düşüklük üzerinde bakı da etki etmektedir. Kayın en iyi gelişmeyi kuzey ve doğu bakılarda yapmaktadır.
Kayında deniz ikliminin etkisi ve vejetasyon süresinin uzunluğu büyümeyi olumlu yönde etkilemektedir. Bu nedenle Karadeniz Bölgesinin sahil kesimindeki dağ kuşakları ve vadileriyle, Marmara Bölgesinin deniz iklimi etkisindeki bölgeleri en iyi kayın yetişme bölgeleridir.
Kayın ormanları Anadolu'da asırlarca süren tahribata uğramış, ancak kayının sürgün verme kabiliyetinin yüksekliği sayesinde bugüne kadar varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Bu arada planlı veya plansız yapılan müdahaleler neticesinde meşcerelerin daha fazla açılmasıyla da altlarının orman gülü, böğürtlen vb. kaplandığı boşluklu kayın ormanları da oluşmuştur
Türkiye'de ekonomik ömrünü doldurmuş binlerce hektar orman gülü ile kaplı bozuk veya “1” kapalı kayın ormanları bulunmaktadır. Ülkenin en yüksek odun hasılatının alınabileceği bu ormanlar odun üretimi açısından ilk önce devreye sokulması gereken alanlardır.
Çünkü bu ormanlar yılda 7-9 m3/ha artım potansiyelindedirler. Türkiye ortalaması 2-3 m3/ha olduğu göz önüne alındığında bu rakamlar küçümsenemeyecek kadar büyüktür.


